19 Eylül 2008 Cuma

Sakızdan heykel olur mu? herhalde olur!


17 yaşındaki lise öğrencisi Ally Rosenberg, İngiltere'de lise bitirme sınavına hazırlanan bir ingiliz çocuğu. Buraya kadar herşey normal. Sınav günü geliyor ve öğretmenlerini şaşkına çevirecek bir eserle karşılarına çıkıyor. Uzaktan bakıldığında anlaşılmayan ama hammaddesi sadece sakız olan bu heykeli yaparak öğretmenlerinden tam puan alıyor.

Bu eser için tam 50 arkadaşına binden fazla sakız almış. Onlara bu sakızları çiğnemelerini ve şekeri gidince kendisine vermelerini söylemiş. Sonra o çiğnenmiş sakızları alıp, bir heykel oluşturmuş. Kendisini tebrik etmek gerek.

Biraz asık yüzlü, sevimsiz bi sakızdan heykel olsada, dünyada bir ilk olduğundan alkışlanması gereken bir olay.

Keza, bu yaşta bi Türk öğrencisinin sakızla yapacağı en mantıklı şey, arkadaşı sıraya otururken, sakızı altına koymaktır.

13 Eylül 2008 Cumartesi

Guiza: İstanbul'da kadınların hepsi çarşaflı(!)


Fenerbahçe'nin çiçeği burnunda yeni Kezman olmaya aday golcüsü Guiza (tanımayanlar için bi aşağı ki konuda resmi mevcut olan şahıs) İspanyol basınına bi' dizi demeç vermiş.

Diyor ki çok bilmiş Guiza: İstanbul'da dikkatimi çeken en büyük şey, kadınların sokakta baştan aşağıya örtünerek dolaşmaları. Yani çarşafın altında ne olduğunu anlamanız için hayâl etmeniz gerekiyor.

- ulan arkadaş, Türkiye'yi hiç görmeyende sanar arap ülkesi.

Gerçi olayın bir de şu yönü var;

Eğer İstanbul'u kendi karısıyla karşılaştırmışsa şayet(resmi üstte mevut), Türk bayanları ona çarşaflı gelebilir.
Keza, -Real Madrid'in ilk 6'lısıyla yattım- açıklamasını yapan çok namuslu bi eşi bulunmakta bu arkadaşın.
Daha fazla bilgi edinmek isteyen google arama motoruna 'Nuria Bermudez' yazarsa çok sağlıklı bi şekilde bilgi edinebilir.

Ama ramazan ramazan pek tavsiye etmem. Şeytan doldurur, günaha girmeyelim vesselam.

Guiza > Hacettepe


Geçen sene ligimize oldukça mütevazi kadrosuyla teşrif eden bi' takım vardı; Gençlerbirliği Oftaş.
Kimdir,nedir neyin nesidir derken, taş gibi top oynadılar ve ilk senelerinde süper bir sezon geçirdiler. Bu sene futbolseverler tam balonları patlayacak gözüyle bakarken, Dünya takımı(!) Fenerbahçe'yi evlerinde futbol bakımından ezici bir biçimde yenerek, kendilerini bir kez daha ispatladılar.

Peki kimdir yahu bu Hacettepe ? Dedemde aynısını sordu tam maç esnasında.
- Torun, kim bu Hacettepe ?
- Oftaş dede o, isim değiştirdi.
- Oftaş da kim ?
- Geçen sene yükseldiler lige.
- Vay anasını. E nasıl kadroları, paralı bi klüp galiba baya iyi oynuyor bunlar.
- Yok be dede, senelerdir birliktelermiş sadece. Tanıyorlar birbirlerini iyice.
- Bu kirli sakallı kim Fener'de ki ? Bi gol atamadı deyyuz.
- Guiza dede o, Fenerbahçe'nin dünya yıldızı diye 15 milyon Euro'ya aldığı adam.
- E Bi numara yok bu gavatta.
- Gelde onu Fener'lilere anlat dede.
- Bu Hacettepe'nin bütçesi veya takım değeri ne kadar peki torun ?
- 2 bilemedin 3 Milyon Euro falan takım değeri.
- Yani Guiza 5 tane Hacettepe'mi ediyor ?
- Ahahaha değer olarak öyle dede.
- Helal olsun valla bu çocuklara, o kazmayada o kadar para verenin ben aklına sıçayım.

Velhasıl; sadece Guiza'nın değerinin bile 5 kat altında olan Hacettepe takımı bugün parayla saadet olmadığını kanıtladı. Kanıtlarkende ezerek kanıtladı.

E bize de tebrik etmek kalır. Tebrikler Hacettepe, hoşgeldin yıllar sonra Süper Lige...

Cennet; Annelerin ayakları altındadır!


Bu akşam Ali Sami Yen Stadyumunda oynanan karşılaşmanın sonlarına doğru, Galatasaray taraftarı beraberliği hazmedemeyerek, günün kahramanı Ömer Çatkıç'ın annesini baya andılar.
Ömer'de maç sonunda küfürlere dayanamayıp tepki gösterince kırmızı kart gördü. Galatasaray taraftarının yaptığı bu çirkinliğe, kendisine uzatan mikrofonlara: ''Ben yine de bana küfür edenlerin annelerinin ellerinden öpüyorum'' diyerek belkide en güzel ama Galatasaray'lılara göre en ağır cevabı vermiş oldu.

Bende Ömer'i tebrik edip, Galatasaray'lılara: '' Cennet; Annelerin ayakları altındadır! '' sözüyle bazı şeylerin önemini belirtmiş olayım.

12 Eylül 2008 Cuma

Orgazm olan hırsız(?)


East London müzesine hırsızlık için gelen bu genç arkadaş, alarm çalınca panik oluyor ve ne yapcam diye düşünürken kendisini 30 cm'lik bi kazığın üstüne otururken buluyor.
Kazığın bu yakışıklının bağırsaklarına kadar gittiğini ve bağırsaklarını parçaladığı ve neticesinde ameliyata alındığını öğrendim. Artık bi' kuru pasta kola falan alıp ziyaretine gideriz.

Bu genç arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz. Artık bi' kaç ay tuvaletini yaparken zorlanacaktır.
Ama olacak o kadar. Hırsızlığı yapan kazığına katlanır.

Vee karşınızda Araptubbies...


Yok yok, uzaktan görüldüğü gibi teletubbies değil. Bu arapdere versiyonu, yani; Araptubbies. Şimdi diyeceksiniz ki nedir bu arapdere ? Hemen cevaplayayım, İzmir'de çok saygın bi semtin adı.
Herneyse mevzuya gelelim, Araptubbies'imizin kahramanlarıda; '' dipsy po lala '' gibi dürzüler değil.
Onların yerini, tamamen tipik Türk insanı almış durumda.

Morlu şeker şeyin ismi 'ono'. Grubun neşe saçan ve saçlarına hasta olduğumuz elemanı.
Yeşilli güzelin ismi 'memo'. Bu renkli karakterler arasında en hareketli ve en oynak kişi.
Sarılı bebek yüzlünün ismi 'sülo'. Genelde boşboğazlık yapar, ama o bebek yüzü, ondan etkilenmemeyi neredeyse imkansız kılar.
Kırmızılı haşin erkeğin ismi 'ano'. Grubun en delikanlı, en harbi adamı. Kendim diye değil, harbiden öyle..

Yazılanlardanda anlaşılacağı gibi, oldukça sevimli bi grup kurduk.
Sizlerinde bizi hemen kabulleneceğinizi düşünerekten, herkese merhaba diyoruz.

Reklam müziğimizi, teletubbiesten hafiften (ç)alıntı yaparak belirledik.

Ono memoo sülooo anooo OoOoOoO ...

Bi' derbiden daha fazlası: Göztepe-Karşıyaka



İngiliz Guardian gazetesi, birinci liglerde oynanmayan ancak buna rağmen oldukça popüler olan maçları araştırdı. Gazete, 16 Mayıs 1981'deki Karşıyaka-Göztepe maçını 80 bin kişinin izlediğini yazdı.
Bu Türkiye liglerinde, stadyumda en çok seyirci bulunduran karşılaşma olarak tarihe geçti.
-

Bi' başkadır, Göztepe - Karşıyaka derbisi..


Hani derler ya tribünden bi' haber insanlar, en büyük derbi Galatasaray-Fenerbahçe rekabetidir diye. Güler geçerim.
-Gel hele kardeşim, tanıklık et bu maça.. Kararının değişeceğine eminim..

Çünkü bi derbiden daha fazlasıdır Göztepe-Karşıyaka maçları..
Ölüm kalım olarak görülür, savaşa gidercesine nidalar atılır..
Günler öncesinden uyku uyuyamaz her iki takımın taraftarları..
Ne Göztepe'de bi' Karşıyaka'lı barınabilir ne de Karşıyaka'da bi Göztepe'li..
İşte böyle bi' rekabet vardır, Göztepe-Karşıyaka arasında..

Lakin; son yıllarda bu güzelim rekabetten mahrum kalıyoruz. Göztepe'nin bi' an önce üst liglere çıkması ve bizimde bu heyecanı bi' an önce tekrardan yaşamamız dileğiyle..

Ha, unutmadan; Tam35 Göztepe, buçuklusu kerhane !

Ahh şu mankenler...



















Genelde erkeklerde şöyle bi mantalite vardır. - Ahh ulan keşke manken bi' sevgilim olsa..-
Tabi kim istemez ki şöyle alımlı, güzel, seksi vücut hatlarına sahip bi hatun..
Örneğin bendenizin çok beğendiği, Çağla Şikel..
Yahut herkesin beğenisini toplayan ve çoğu erkeğin fotoğraflarıyla bol bol zaman geçirdiği; Aysun Kayacı, Asuman Krause, Nilay Dorsa vs..
Ama tabi manken diye geneller ve o şekilde dua edersen, günün birinde istemediğin bi şekilde gerçekleşebilir.

Sözün kısası; yukarıdaki fotoğraftakilerde manken.. Yani mankenmiş..
Ehh pek çekici değiller gibi. Ama yok ben iç güzelliğe önem veriyorum diyorsanız, buyrun dışı sıfır içi gıcır gıcır olduğuna emin olduğumuz kaya gibi 4 adet(!) manken..

Hayırlı işler.. (:

Merhabalar

13 Eylül 2008 tarihiyle blog olayına girmiş bulunmaktayım.
Bakalım bi' hevesle başladık. Ne zamana kadar gideceğiz.
Hoşunuza giden-gitmeyen her türlü konuyu bildirebilirsiniz.

İyi vakit geçirmeniz dileğiyle, hayırlı ramazanlar.